26 Haziran 2009 Cuma

Blood & sweat - Kan & ter

aah! yorgunluktan öldüm. Kan ter içinde yaprım bitidim bu partiyi de. Pasaj'da yerlerini aldılar, ilginizi bekliyorlar efendim :) Yeni küpeler de var ama artık çok yorgunum, onları ancak bir dahaki sefere koyabilirim webe..

gaah! I am tired as hell. I was in blood and sweat but finished making these afterall. They are waiting your attention on my e-shop :) There are some new earrings too but I am so tired I only can put them on the web afterwards..

24 Haziran 2009 Çarşamba

yüzük - ring

Sadece 3 tane yapmış olduğum bu mozaik yüzüklerin sonuncusunu da sahibine ulaştırdım. Beşiktaş İstanbul'dan sevgili Fulya aldı bu seferkini. İstanbul içi olduğu için kutusu da daha hafif oldu haliyle. Bu arada ilkokul yıllarından sonra grapon kağıdının güzelliğini tekrar keşfediyorum, ne kadar güzel kumaş gibi bir kağıtmış meğer.

The last one of the three rings I made is owned by dear Fulya from Beşiktaş İstanbul. I also live in İstanbul so the gift box was made lighter. Meanwhile I haven't been using crepe paper since elementary school. Found out that it was a beautiful sort of paper just like a soft piece of cloth.

23 Haziran 2009 Salı

Flickr picks - Flickr seçkileri

Bu aralar çok çalışıyorum. pasajda sattığım yüzükler de bende yenilerini yapma arzusu uyandırdı. İş güç bir yandan elli iparçaya bölünmüş haldeyim. Aklımı dağıtmak için flick'da gezinirken rastladıklarım ve beğendiklerimi yine paylaşıyorum.

I work+study a lot nowadays. the rings I sold at my e-shop encouraged me to make new ones. I am divided in pieces between so many jobs. I was browsing flickr and spotted these beauties which I will share with you again.

16 Haziran 2009 Salı

sürpriz - surprise

Değerli dostlar bu hafta iki sürpriz cici satmış bulunmaktayım ve insanların yaptığım herhangi birşeyi beğenmelerinin ne kadar tatmin edici bir duygu olduğu tekrar dank ediyor. Önce sevgili Günsel daha birkaç hafta önce yaptığım ve pasajıma koymaya vakit bulamadığım bir çift küpeyi
sahiplendi. Heyecan içince kutusunu hazırladım (tabii ki de el yapımı) Teslim ettiğimde ise coşkudan patlamak üzereydim. Sevgili Günsel bu yüzden bahçenizde çok kalamadık, affet. İkincisi ise sevgili Gülten, taa Adana'dan henüz pasajıma yüklediğim yüzüğü alıvermiş. İkinci bir şok ta orada yaşadım, bir günde 480 hit almış yüzüğüm ve anasayfada olmaya hak kazanmış. Onu da özenle paketleyip kargoya verdim bugün. o kadar heyecanlandım ki umarım adresi yanlış yazmamışımdır :) !!


Dear friends, this week I sold two goodies by surprise and that made me realize what a satisfying feeling was that someone actually liked something I made. First dear Günsel owned a pair of earrings which I made weeks ago but never had the chance to put on my e-shop. I prepared thier box with excitement (hand made of course) When I finally delivered it I was about to explode. dear Günsel, that's why we couldn't stay longer, forgive us. The second is dear Gülten, she bought a ring made by me just after I uploaded it on my e-shop. This was my second shock cause there said my ring had 480 hits in a day and gained the right to be on the first page. I made the package, again with care and posted it today. I was so excited, I hope I didn't write the address wrong :) !!


11 Haziran 2009 Perşembe

Nefiss bisküviler - Delicious cookies

Tanrım! Geçen pazartesi dayımla yengeme (ki aslında dayı ya da yenge etiketlerini kullanmayız biz) gittik çat kapı. çat kapı gidince yengem de elinde ne varsa ikram edecek onu çıkardı: tarçınlı kurabiyeler! çayla beraber tadına doyamadık, şekilleri ise çok eğlenceliydi resim çekmediğime pişmanım. dedim ki ben de mutlaka denemeliyim ve öğrenmeliyim. tarifi aldım fakat gerçekleştirmem bir iki gün aldı. herşeyden önce benim kurabiye kalıbım yoktu ve nereden alınacağını da bilmiyordum. mutfak üstadı arkadaşım Aslı'ya sordum. pek bulabilecekmişim gibi gözükmüyordu ama ben yine de malzemeleri aldım. dedim ki en kötü ihtimalle bıçakla keserim ama ille de yapacağım bu bisküvileri. Annemin evinde gerçekleştireceğim bu proje için yola çıktım (onun fırını gerçek bir fırın, benimkisi alınmasın ama mini ve de tutarsız) Yol üstünde öylesine Paşabahçeye gireyim dedim. kesin bulamam diye düşünüyordum zira süslü püslü hediyelik cam objeler dükkanı kendisi. fakaat pat diye gördük mü çeşit çeşit, boy boy kalıplar! tabii bu benim ilk tecrübem olacağı için abartmadım ve en uygun fiyatlısından aynı şekilde üç farklı ebattaki bu seti aldım. çay saati için çaydanlık!! nasıl da şirin değil mi? Adem'le bisküviler pişerken oturduk izledik, nefis bir duygu. Sonuç karşınızda.

God! last monday we visited my uncle and aunt (actually we don't use the terms anyway) spontaneously. That's why she offered us what she's only got: cinnamon cookies! we just couldn't get enough of them and their shapes were awesome too, I regret I didn't take pictures. Thought I should, must actually, to try and learn to cook them. I requested the recipe but to realize it took more days. first of all I didn't have cookie cutters and didn't know where to get them. Asked my kitchen master friend Aslı. Seemed like I wouldn't be able to find them despite this I bought the ingredients. thought I would cut the pieces with knife after all. For this project I planned to realize on my moms house (cause she has a real oven, no offense but mine is small and unstable) I hit the road. on the way I looked Paşabahçe shop just in case. since pasabahce sells expensive chic pieces made from high quality glass I was desperate. but we saw them in front of us, various shapes arious sizes! Of course this would be my first experience so I didn't exaggerate and bought the cheapest one consisting of three different sizes of the same shape. a tea pot for the tea time!! Isn't it cute? Adem and I sit in front of the oven and watched the cookies bake, wonderful feeling. Here's the result.



Tığ çiçekler - Crochet flowers

Şimdi kalkıp ta şunu yaptım bunu yaptım demek ağır geliyor. Hayat devam ediyor ya ölümsüzmüşüz gibi yaşıyoruz biz de, bu yüzden devam etmeliyim normal bir insan gibi. Bu yüzden devam ediyorum normal bir insan gibi. bir iki hafta önce internetten azmedip öğrendiğim tığ işi çiçekler. Belki bir işlere yaratırım daha sonra, şimdilik bardak altlığı oldular bahçemizde.
Talking about what I made or didn't make feels so heavy now. Life goes on and we live like immortals, that's why I have to go on like a normal person. That's why I go on like a normal person. few weeks ago I learned to make these crochet flowers from the internet as I was determined to do so. Maybe they will serve some purpose later, right now they are used as coasters in our garden.


9 Haziran 2009 Salı

Fatma Ceren Necipoglu


Son günlerde öyle çok olay oldu ki ne yapacağımı şaşırdım. Bazılarını unuttum bile ama bir türlü kafamı toparlayamadım. Bir yandan da birşeyler yapmaktaydım ama ne onlara konsantre olabildim ne de bloguma.. bunlardan en fena ve tuhaf olanı düşen Air France Airbus uçağında sevgili bir arkadaşımın da bulunmasıydı. Fatma Ceren Necipoğlu, Anadolu Üniversitesinde asistanlık yaptığım yıllarda tanıştığım, aynı üniversitenin konservatuarında meslektaşım olan bir arp hocasıydı... ben İstanbul'a geldiğimde pek görüşemedik. Haberlerde onun resmini ve adını görünce ne hissedeceğimi bilemedim. Tanıştığımızda çok şaşırdığımız bir de ortak yanımız çıkmıştı, benim bir zamanlar piyano hocam olan Ümit Tunak, onun da zamanında arp hocası olmuştu. Bu ortak yan bizi mutlu etmişti, dunyanın küçüklüğü konu olmuştu. kazanın üstünden bir hafta geçti ama ben hala ne hissedeceğimi bilemiyorum. Ntv, sevgili Ceren ile yapılmış son röportajı yayınladı."link" O hala parlak bir arpist ve eminim onun gibi parlak arpist olmak için çalışmaya devam edecek öğrencileri var. Yakınlarını kaybeden herkese taziyelerimi sunuyorum, hoşçakal arkadaşım.


In the last few days so many things happened and eventually I couldn't make up my mind. Some I already forgot. I was doing new things but I couldn't concentrate on them or on my blog.. The worst and weirdest thing is I have a friend among the missing of Air France Airbus plane which disappeared last week. Fatma Ceren Necipoğlu was a harp teacher in the Anadolu University Conservatory where I also worked as an assistant for its Fine Arts Faculty. after ı came to İstanbul we didn't see each other that much. I didn't know what to feel when I heard the news and her name. I had this memory, when we first met we found out that my once piano teacher Ümit Tunak was her harp teacher as well and we were so happy to find this out and world's smallness was the topic. It's been a week I still don't know waht to feel. Ntv, aired the latest interview made with dear Ceren. "link" She is still a brilliant harpist, has students who I'm sure will go on to become brilliant harpists as well. My condolences to all whose loved ones are missing, goodbye my friend.